Akhisar, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürü, yemekleri ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir ilçemizdir. Ancak turizm potansiyeli tam anlamıyla kullanılamıyordu. 2012 yılında Akhisar Belediyesi ile yolumuz kesişti ve destinasyon pazarlama çalışmalarına başladık.

DBelediye Başkanı Salih Hızlı ve Başkan Yardımcısı Ömer İşçi’nin vizyonu ve desteğiyle, Akhisar’ın potansiyelinin keşfi için çalışmalar yürüttük. Sokaklarında yürüdük, yerel yemeklerini tatmaya gittik, halkla ve esnafla tanıştık. Toplantılar düzenleyerek, veri topladık ve bir iletişim planı hazırladık. Bu süreçte en büyük heyecanımız, belediye ekibi ve ajans ekibimiz arasındaki koordinasyon ve iş birliğiydi.

İstanbul’daki merkez ofisimizde kapsamlı bir destinasyon ekibi kurduk. Turizm sektöründe deneyimli profesyoneller, yaratıcı direktörler, metin yazarları, iletişimciler, tasarımcılar ve fotoğraf sanatçısı Mehmet Okutan’dan oluşan ekibimiz, Akhisar’ın potansiyelini ortaya çıkarmak için kapsamlı araştırmalar yaptı.

Yaptığımız araştırmalar sonucu ilk stratejimiz; Akhisar’ın turizm destinasyonlarına ulaşan yol üstü bir durak olması gerektiğini belirledik. Yolculuk sırasında en az yarım günlerini Akhisar’da geçirmeleri, yerel yemekleri tatmaları, müzeyi ziyaret etmeleri ve yöresel ürünleri satın almaları için hareket planları hazırladık.

İkinci stratejimiz, kent merkezindeki antik kent Thyateira’ya odaklanmaktı. İncil’de geçen 7 kentten biri olan Thyateira, Roma Dönemi’nden kalma tarihi bir mekandı ve Akhisar’ın önemli bir turistik noktasıydı. Bu doğrultuda, antik kentin markalaşması ve Roma ile iletişim kurulması amacıyla çeşitli etkinlikler düzenledik.

Kentin stratejisi, kurumsal kimliği, materyalleri, promosyonları, fotoğraf ve videoları gibi tüm argümanları hazırladık. İlk olarak İstanbul Taksim metrosunda yoğun katılımlı “Akhisar Kadrajları” isimli fotoğraf sergisi düzenledik. Hemen ardından İstiklal Caddesi üzerinde “Çağlak Festivali” temalı bir etkinlik düzenledik. Sergimizi Antalya Havalimanı Dış Hatlar çıkışında da açtık ve son olarak İzmir Çeşme Kalesi’nde sergiledik.

Bu süreçte Roma ile iletişimimiz yoğun bir şekilde sürdü. Dönemin Vatikan Büyükelçisi Kenan Gürsoy ile, Roma’da birçok büyükelçi, siyasi, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve turizm profesyonellerinin katılımıyla büyük bir sergi düzenledik.

Tüm bu çalışmalar sonucu, Akhisar’ın turizm potansiyeli daha iyi anlaşılmaya başlandı ve yerel destinasyon pazarlaması noktasında Türkiye’deki en iyi örneklerden biri haline geldi. Bu başarının arkasında, ekip olarak yılmadan çalışmamız, belediye ekibi ve ajans ekibimiz arasındaki uyumlu iş birliği ve öncelikli stratejilerimizin belirli bir düzen ve plan dahilinde uygulanması yatıyordu.

Akhisar hikayemiz, destinasyon pazarlaması alanında bir başarı hikayesi olarak örnek teşkil etmektedir. Küçük bir ilçenin turizm potansiyelini harekete geçirmek için iyi bir planlama, koordinasyon ve takım çalışması ne kadar önemli olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatmıştır.